Sürdürülebilirlik artık iş dünyası için bir tercih değil, bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Tabii ki bunu da yapmış olmak için yapan firmalarla gerçekten belli bir strateji ve hedef uyumu gözeten firmalar arasındaki farklar hissedilmektedir. Şirketlerin yalnızca finansal başarılarıyla değil, topluma ve çevreye olan etkileriyle de değerlendirildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu noktada sürdürülebilirlik raporları, kurumların şeffaflığını ve sorumluluk bilincini gösteren en önemli araçlardan biri haline geliyor.
Peki, etkili bir sürdürülebilirlik raporu hazırlamanın püf noktaları neler?
Öncelikle işi 2 farklı bölüme ayırmak lazım. Birinci kısım şirket hedeflerinin belirlenip, uluslararası standartlara uygun bir şekilde içeriklerin hazırlanmasıdır. Bu kısımda tecrübe ettiğimiz kadarıyla dışarıdan bir danışmanlık firması ile anlaşıp, içeride ise kendi bünyesindeki departmanlardan temsilcilerle bir sürdürülebilirlik konseyi kuran firmalar çok daha hızlı ve etkili bir şekilde içeriği oluşturuyorlar. İkinci kısım ise bizim devreye girdiğimiz içerikleri en doğru, etkili ve sürdürülebilir bir şekilde okunaklı hale getirecek bilgi tasarımı ve görsel tasarımı çözümleyecek bu tür raporlarda tecrübeli bir ajanstan destek almak. Danışman firmalar arasında her ne kadar rapor tasarımı hizmeti vermeye çalışanlar olsa da asla profesyonel, okunaklı ve ilgi çekici bir rapor oluşturamıyorlar. Hatta bize gelip bu raporu nasıl düzeltebiliriz diyen firmalar bile oluyor. BU duruma düşmemek için baştan bu iki konuyu birbirinden ayırarak hareket etmek hem zamandan kazandırıyor hem de daha etkili bir çalışma ortaya koyulmasını sağlıyor.
İçerik hazırlanması noktasında ajans olarak bizim dâhilimiz olmasa da özellikle gözümüze çarpan ve deneyimlerimiz sonrasında farkına vardığımız olmazsa olmaz noktaların altını çizmek isteriz.
- Uluslararası standartlar
Raporun güvenilir olması için GRI, SASB, TCFD ya da CDP gibi küresel raporlama standartlarından yararlanmak büyük önem taşıyor. Bu çerçeveler, raporun uluslararası kabul gören bir dilde hazırlanmasını sağlar ve paydaşların güvenini artırır.
- Paydaşların beklentileri
Sürdürülebilirlik sadece şirket içi bir konu değil. Çalışanlardan yatırımcılara, tedarikçilerden yerel topluluklara kadar tüm paydaşların beklentilerini anlamak, rapora gerçek bir değer katar. Bu yaklaşım, hangi konulara odaklanmanız gerektiğini de netleştirir.
- Öncelikler
Her konu aynı derecede kritik değildir. İşinize en çok etki eden çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularını belirlemek için önemlilik analizi yapmak, raporun odaklı ve anlaşılır olmasını sağlar.
- Net ve ölçülebilir hedefler
Rapor, yalnızca “iyi niyetli” ifadelerden ibaret olmamalı. Karbon ayak izini azaltma, enerji verimliliği ya da toplumsal katkı projeleri gibi alanlarda hem mevcut durumunuzu hem de gelecekteki hedeflerinizi paylaşın. Bu sayede rapor, bir vaat değil somut bir ilerleme belgesi haline gelir.
- Şeffaflık
Başarılarınızı anlatırken karşılaştığınız zorlukları da gizlemeyin. Eksikleri dürüstçe paylaşmak, paydaşlarla güvene dayalı bir bağ kurar. Bağımsız doğrulama süreçlerinden faydalanmak da raporun inandırıcılığını artırır.
- Görsel dil ve bilgi tasarımı
Raporu yalnızca uzmanlar okumuyor. Grafikler, infografikler, vaka örnekleri ve hikâyeleştirme teknikleriyle raporu daha anlaşılır ve ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Dijital raporlama formatları da erişimi kolaylaştırır.
- Strateji ve sürdürülebilirlik uyumu
Sürdürülebilirlik faaliyetlerini ayrı bir başlık gibi değil, iş stratejinizin ayrılmaz bir parçası olarak aktarın. Böylece çevresel ve sosyal hedeflerinizin, uzun vadeli büyüme planlarınızla nasıl örtüştüğünü gösterebilirsiniz.
- Düzenli ve karşılaştırılabilir olmak
Sürdürülebilirlik raporu bir defalık hazırlanan bir doküman değil. Her yıl düzenli olarak yayımlanmalı ve önceki yıllarla karşılaştırılabilir veriler sunmalı. Bu, ilerlemenizi somut bir şekilde ortaya koyar.